İllüstratör, ressam ve grafik tasarımcılardan oluşan 80 kişilik bir güruh, Barış Manço’nun şarkı sözlerinden esinlenerek harika bir saygı duruşunda bulunmuşlar. Gittik, gördük, şarkıları içimizden mırıldandık. Çocukluğumuzu, aşklarımızı, gençliğimizi, hatta babamızın bizi neden evermediğini hatırladık. Bazen gözlerimiz bile doldu - özellikle Bahadır Baruter’in yorumladığı Ölüm Allah’ın Emri bizi bi’ fena yaptı.
Serginin girişinden çok küçük bir kısmı paylaşacağız. Kalanını mutlaka görün; hiç olmadı, bir kitapçıya uğrayıp “Sözler: Barış Manço” kitabını edinin. Ama siz yine de yolunuz Galatasaray’a düşerse, lisenin hemen karşısındaki Eski PTT Binası’na uğramayı ihmal etmeyin.
Sözüm meclisten dışarı dostlar,
Bugünlerde kendimi hıyar gibi hissediyorum.
Hani dilim dilim doğrasalar beni,
Marmara, Ege, Karadeniz ve hatta Akdeniz
Cacık olur diyorum.
Her damla yağmurda sen varsın Bal Sultan,
Her tüten dumanda yine sen Bal Sultan.
Gözlerimden süzülen birkaç damla anıda
Senin sıcaklığın var
Anlıyorsun, değil mi?
Zaman akmıyor sanki, saatler durmuş bugün
Sonsuz yalnızlığımda
Bir tek sen varsın bugün
Bir bakışı canlar yakar,
Gülüşüne cihan değer,
Nazo gelin ayağına takar hal hal
İşte hendek, işte deve
Ya atlarsın, ya düşersin
Baktın olmaz, vazgeçersin
Zordur almak bizden kızı
Aç gözünü, daha vakit erken
Gör şeytanın gör dediğini
Bir kulak ver de dinle
Sen öyle deve kuşu gibi şaşkın şaşkın bakınırsan
Bir gün duyarsın elbet Dıral Dede'nin düdüğünü...
İki küçük kol düğmesi
Bütün bir aşk hikayesi
İki düğme, iki ayrı kolda
Bizim gibi, ayrı yolda...